Birleşmiş Milletler Dünya Su Günü kutlandı

Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen etkinlikle “Birleşmiş Milletler Dünya Su Günü” Çevre Mühendisliği Bölümü’nün mezunları ile birlikte kutlandı.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Çevre Mühendisliği Bölümü mezunları; Bursa Nilüfer Belediyesi personeli Fatma Gül Aydın, ENTECH Arıtma Sistemlerinden Caner Tokdemir, TEKÇEV Çevre Danışmanlık ve Mühendislik Şirketinde Enes Bayır ile Çevre Mühendisliği Bölümü akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Tatlı su havzaları ve su kaynakları korunmalıdır

Su havzalarının korunması, sulak alanların restorasyonu ve sürdürülebilir kullanımı hakkında deneyimlerini aktaran Fatma Gül Aydın, “Çevre Mühendisliği mesleği sadece insanların değil bütün canlı sistemler ve hatta doğal kaynakların sürdürülebilir varlığı için hizmet sunan bir meslektir. Su canlılık, sağlık, mutluluk, varlık ve sürdürülebilirliğin temel yapı taşıdır. Maalesef tatlı su kaynaklarımıza erişimde gün geçtikçe daha büyük yetersizlik ve zorluklarla karşılaşıyoruz.  Su çevre mühendisliği mesleğinin en temel çalışma alanı. Bizler de profesyonel olarak su kaynaklarımızın korunması, kullanımı, arıtımı ve hatta arıtıldıktan sonra yeniden kullanımı gibi su yönetimi alanlarında sorumluluğa sahibiz. Yağmur, kar gibi yağış suları halen en ekonomik arıtma mekanizmaları ve su toplama havzalarının sürdürülebilir yönetiminin bu nedenle profesyonelce yapılması gerekir” dedi.

Aydın, Bursa Nilüfer Belediyesi sınırları içinde olan Bursa İli  içeme suyu kaynağı Doğancı Barajı ve Nilüfer Barajı su kaynakları ile  Ulubat Gölü içinde yer alan Gölyazı köyü alanında su kalitesini artırmaya ve sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik gerçekleştirilen rehabilitasyon ve restorasyon çalışmaları hakkında detaylı bilgiler verdi.

Çevre mühendisliği denince akla önce su ve atıksu arıtımı gelmektedir

Endüstriyel, evsel ve tarımsal kullanımlarla kirlenen suların, tatlı su kaynaklarının kalitesini düşüren en önemli nedenler olmaya devam ettiğini söyleyen Caner Tokdemir, “Hem su kaynaklarının korunmasında ve hem de değişik amaçlar için yeniden kullanım suyu elde etmede kirletilmiş tatlı suların arıtımı, halen en yaygın ve katlanılabilir maliyetli çözümdür. Çünkü teknolojik gelişmelere rağmen tuzlu deniz suyunun arıtım maliyeti halen çok yüksektir, minerallerden arındırılmış saf su niteliğindeki su ise içme suyu olarak kullanılmaya sağlık açısından uygun değildir” dedi.

Tokdemir,  en fazla tatlı su talebinin olduğu kentsel peyzaj ve tarımsal alanların sulanmasında arıtılmış sular kullanılarak kaliteli içme suyundan tasarruf edilebileceğini, yine endüstriyel proses sularının bu şekilde temin edilebileceğini belirtti.

Bütün çabamız çevre sağlığı ve sağlıklı çevrenin bize sunduğu nimetleri korumak

Bütün çabamız sağlıklı çevrenin bize sunduğu ürün ve hizmetleri muhafaza etmek, sürdürülebilir sağlıklı çevreyi bizden sonrakilere aktarmaktır diyen Enes Bayır, “Çevre laboratuvarlarında görev yapan Çevre Mühendisleri de sahada görev yapan meslektaşlarımızın yaptıkları işerin kanıtlanması ve bu doğrultuda geleceğe yönelik projeksiyonlarını oluşturmaları için bilgi, veri desteği sağlamaktadır” dedi.

 Bayır, “Maalesef yaptığımız bütün aktiviteler çevrede iz bırakıyor, bizler de bu aktivitelerin etki derecesini belirliyoruz. Çevre Mühendisliği Bölümünün insan, doğa, çevreye karşı yüce bir işi var. Doğaya, çevreye saygıyı çoğaltmamız, sağlıklı çevre koşullarını insan hizmetine sunmamız gerekiyor. Çevre Mühendisliği yaşamın her alanına dokunan bir meslek, yapılması gereken çok iş var sizin de yapmanız gereken mutlaka özgün bir iş vardır” şeklinde konuştu.

Programın sonunda, Çevre Mühendisliği Bölümü başarılı öğrencilerinin Yüksek Onur ve Onur belgeleri ile günün anısına panelistlere teşekkür belgeleri verildi.

Panelin ardından gerçekleştirilen kokteylde öğretim üyeleri, öğrenciler ve önceki mezunlar meslekleri, stajları ve iş imkanları konularında görüşmelerde bulundu.
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]