Acılı eşten karara tepki

Sakarya'da Suriyeli hamile kadına tecavüz ettikten sonra 10 aylık bebeğiyle birlikte öldüren iki caniye toplam 132'şer yıl hapis cezası verildi. Sanıklara iyi hal indirimi uygulanmadı.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 aylık bebeğiyle birlikte 9 aylık hamile olan Emani Al Rahmun'u öldüren Birol Karacal ile Celal Bay'ı cezalandırdı. Zanlılar toplam 132'şer yıl hapis cezasına çarptırılırken, takdiri indirim hükmünün uygulanmayacağı belirtildi.

SANIKLARA BÜYÜK TEPKİ

DHA'nın haberine göre, Kaynarca'da, 6 Temmuz 2017 tarihinde 9 aylık hamile olan Emani Al Rahmun ile 10 aylık bebeği Halaf Al Rahmun, öldürüldü. Olayın ardından öldürülen Suriyeli kadının eşi Halid Al Rahmun'un komşusu ve fabrikadan mesai arkadaşı olan Birol Karacal ile Cemal Bay tutuklandı. İlk duruşması 1 Aralık'ta görülen davanın ikinci duruşması, bugün Sakarya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Halid Al Rahmun, Emani Al Rahmun'un babası Muhammed Abdulhadi Ali Al Rahmun, ailenin avukatı Cihad Gökdemir ve Gülden Sönmez, Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ile Kadın ve Çocuk Hakları Derneği üyeleri katıldı. Tutuklu sanıklar Birol Karacal ve Cemal Bay, duruşma salonuna getirildiği sırada İHH İnsani Yardım Vakfı Sakarya Şube Başkanı Sebahattin Aydın, "Yaşıyor musunuz lan siz hala? Hayvandan betersiniz" diye bağırarak, tepki gösterdi.

SAVCI, 3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI İSTEDİ

Cumhuriyet Savcısı Cengiz Turak, dosyanın esasına ilişkin görüşünü açıklarken sanıklar hakkında 'Tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme', 'Gebe olduğu bilinen kadını öldürme', 'Çocuğu, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme', 'Nitelikli cinsel saldırı', 'Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme', 'Nitelikli olarak konut dokunulmazlığı ihlal etme' ile 'nitelikli yağma' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ile 50 yıla kadar hapis cezası istedi.

''EN AĞIR CEZANIN VERİLMESİNİ İSTİYORUM''

Duruşmada söz verilen Halid Al Rahmun, tutuklu sanıklarla ilgili "En ağır ceza ile cezalandırmalarını talep ediyorum" dedi. Muhammed Ali Al Rahmun da tercüman aracılığıyla yaptığı konuşmada, "Savcının mütalaasına katılıyorum. Sanıkların cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.

SANIK KARACAL: BEN ÖLDÜRMEDİM, BİR TEK TECAVÜZ ETTİM

Sanık Birol Karacal ise savunmasında, "Ben, öldürmedim. Bir tek tecavüz ettim. Suçum neyse razıyım. Eklemek istediğim başka bir şey yok. Savunmam budur" dedi.

Celal Bay da, "Daha önce verdiğim ifadelere ekleyeceğim bir şey yok. Söylemek istediğim başka bir şey bulunmamaktadır" diye savunma yaptı. Savunmaların alınmasının ardından duruşmaya ara verildi.
132'ŞER YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 aylık bebeğiyle birlikte 9 aylık hamile olan Emani Al Rahmun'u öldüren Birol Karacal ile Celal Bay'ı cezalandırdı. Zanlılar toplam 132'şer yıl hapis cezasına çarptırılırken, takdiri indirim hükmünün uygulanmayacağı belirtildi.

NE OLMUŞTU?

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde yaşayan Suriyeli uyruklu Halid Al-Rahmun, 6 Temmuz 2017'de iş yerinden geldikten sonra evinde olmayan hamile eşi Emani ile 10 aylık erkek bebeği Halaf Al-Rahmun'u tüm aramalarına rağmen bulamamış ve ihbarı üzerine jandarma ile polis ekiplerince çalışma başlatılmıştı. Aramalar sonucu kadın ve bebeğinin cesetleri, Birlik Mahallesi'ndeki ormanlık alanda bulunmuştu. Olayla ilgili gözaltına alınan Birol Karacal ile Celal Bay, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 12 sayfalık iddianamede, Birol Karacal ve Celal Bay sanık olarak yer alıyordu.

İddianamede sanıklar hakkında "tasarlayarak canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme", "gebe olduğu bilinen kadını öldürme", "çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme", "nitelikli cinsel saldırı", "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme" ile "nitelikli yağma" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 30 yıl 6 aydan 50'şer yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile olan ve tecavüz edildikten sonra 10 aylık çocuğu ile birlikte öldürülen Emani Al Rahmun cinayeti davası sonrasında karara tepki gösteren acılı eş Halid Al Rahmun, “Ben davanın sonucunda kısas istiyordum ve bu kararı beklemiyordum. O katillerin yaşamaya hakkı yok” dedi.

Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile olan ve tecavüz edildikten sonra 10 aylık çocuğu ile birlikte öldürülen Suriyeli Emani Al Rahmun cinayetinin davası sonuçlandı. Dava sonrasında Sakarya Adliyesi önünde acılı eş ve müşteki avukatı basın açıklaması yaptı. Açıklamada acılı eş Halid Al Rahmun verilen karara tepki göstererek, eşini ve çocuklarını vahşice öldüren katillerin yaşamaya haklarının olmadığını dile getirdi. 1 Aralık tarihinde Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlayan mahkemede ‘Kasten Adam Öldürme’, ‘Cinsel Saldırı’, ‘Konut Dokunulmazlığı İhlali’, ‘Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma’ suçlamaları ile yargılanan Cemal Bay ve Birol Karacal isimli sanıklar, bugün görülen 2. celse sonucunda iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 72 senelik cezalar ile toplamda 132’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı.

“Kısas istiyordum, yaşamaya hakları yok”

Dava sonucunda kısas beklediğini belirterek verilen karardan memnun kalmadığını dile getiren acılı eş Halid Al Rahmun, “Ben kısas istiyordum ve dava sonucundan onu bekliyordum. Başka diyecek bir şeyim yok. Verilen ceza hakkında da bir şey söylemeyeceğim ama beklemiyordum bunu ben kısas bekliyordum. Yaşamaya hakları yok onların” dedi.

“Verilen karar ailenin acısını henüz dindirmedi”

Avukat Cihat Gökdemir ise, “Temmuz ayında yaşanmış bir menfur olaydı. Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde bir genç kadın anne ve bir 10 aylık bebeği ile birlikte vahşice katledildi. Bununla ilgili Türkiye kamuoyu gerekli tepkiyi gösterdi. Elbette ailenin bugün burada verilmiş olan mahkumiyet kararı acısını henüz dindirmedi. Haklı olarak Suriye’de ki mahkumiyet kararları ile kıyaslayıp diyorlar ki; kısas olmalı. Yani onların canı alındıysa bunların da yaşama hakları yok diye az önce kendisi söyledi. Fakat Türkiye Ceza Kanunları malum. Bu kanunlar çerçevesinde verilebilecek en ağır cezayı hem savcı talep etti hem de hakime hanım bu kararı bu şekli ile vermiş oldu. Bundan sonrası cezaevinde cezalarını çekmekle geçecek bu kişiler için. Ancak önemli olan toplumun bu durumlardan, bu suçlardan bir ders çıkartmış olması. Bizim temennimiz odur ki; Suriyeli veya Dünya’nın farklı ülkelerinden gelerek bizim merhametimize, insanlığımıza sığınmış kişilere karşı bu tür suçlarda azmettiricilerin de artık seslerini kesmeleri, azmettirici sosyal medya, televizyon ve farklı mecralardan olan insanların da bir şekli ile bu cezalardan nasibini almaları en azından kovuşturmaya tabi tutulmaları gerekiyor. Aksi halde suçu işleyenin yanına kar, mağdur da mağduriyeti ile kalıyor. Burada farklı farklı cezaların içtimai birleşmesi söz konusu. İki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 72 senelikte diğer cezaların toplamı var. Her müebbeti 30 sene sayarsak uygulamadan yola çıkarak söylüyorum, toplamda 132 sene denebilir ama doğru ifadesi 2 müebbet artı 72 sene" diye konuştu.

6 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]