"Şiddet çözümü değil, nefreti getirir"

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 522. hafta açıklamasında son günlerdeki şiddet ortamının toplum arasında bir kan davasına dönüşme tehlikesine karşı, sivil siyasetin güçlendirilerek çözüm sağlanması çağrısı yapıldı.

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 522. hafta açıklamasında, siyasal iktidarın nefret ve öfke söylemiyle konuşmalarının toplumdaki kutuplaştırdığına dikkat çekilerek, “Nitekim son beş gündür şehit sayılarının artmasıyla beraber, iktidar, ölümleri durduracak barışı güçlendirecek hamleler yapmak yerine ateşe benzin dökmekte ve halk arasındaki öfkeyi linç kampanyalarına dönüştürmektedir.  Bu tutum insanımıza fayda getirmez. Bu ülkenin insanları artık gencecik evlatlarını, hayatlarının baharında toprağa vermek istemiyor. Barış huzur ve kardeşlik istiyor. Devlet her ölümden sonra intikam çağrıları yaparsa, bu sadece siyasetle çözülmesi gereken sorunun, halk arasındaki bir kan davasına dönüşmesine yol açar. Bizlerin, bu sorunun halklar arasında bir kan davasına dönüşmesine izin vermememiz gerekiyor.” denilerek, topluma sağduyulu hareket etme çağrısı yapıldı.

13 senelik iktidar


Platform adına Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadrican Mendi’nin yaptığı açıklamada, “Son derece kritik ve tarihi bir dönemeçten geçiyoruz. AKP iktidarı içine girdiği açmazı giderecek özeleştiri yapmak, toplumun tüm kesimlerinin özgürlükleri ve hassasiyetlerini gözetecek siyasetler oluşturmak yerine, burnunun dikine ilerlemeye çalışıyor maalesef. Yaptığı her türlü olumlu işin tek sahibi olarak alkışlanmak isterken, 13 senelik iktidarı boyunca ortaya çıkan her türlü olumsuz sonucun faturasını ise kendi dışında bir takım “odakların “üstüne atma alışkanlığını inatla sürdürmekte. Oysa devlet iktidarını elinde bulunduranlar şikâyet makamı değil çözüm makamıdırlar… İktidarın halkın ihtiyaçlarını karşılaması gerekirken, halktan iktidarın ihtiyaçlarını karşılaması beklenmekte ve hatta bu dayatılmaktadır… Mevcut siyasal sistem halkın özgürlük taleplerini karşılayacak, bunu yaparken de halkını; “güvenlik mi? özgürlük mü?” tercihine zorlamayacak çözümler üretme kapasitesini yitirmiş görünmekte.”
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]