Sakarya Kent Şurası, Türk Ocakları’nı misafir etti

Sakarya Kent Şurası Kasım ayının toplantısında Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Alagöz’ü ağırladı.

Sakarya Kent Şurası 47’nci kez Abbas Delen Başkanlığı’nda Erenler İlçesi Seçkin Otel’de çeşitli meslek kuruluşlarından oluşan üyelerin katılımı ile gerçekleşti. Toplantıda Türkiye’nin en eski ve en büyük sivil toplum kuruluşu Türk Ocağı Sakarya Şube Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Alagöz ocağın kuruluş ve faaliyetlerini anlattı.

Ayda bir toplanan şuranın açılış konuşmasını Başkan Abbas Delen yaptı. Mazereti olup gelmeyenlerin isimlerinin okunmasının ardından şuranın konuşmacı konuğu olan Prof. Dr. Gürsoy Alagöz’e sözü bıraktı.

Alagöz, Ocağın tarihçesini anlattı
Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Alagöz yaptığı konuşmasında; “Türk milletini sevmek ve yüceltmek” olarak tanımlanan Türkçülük ülküsüne bağlı olanların kurup bu güne kadar yaşattığı “Türk Ocağı” çarpıcı bir örneğidir. Türk Ocağı resmen 25 Mart 1912′de kurulmuştur. Fakat onun kuruluşuna ilişkin çalışmalar 1911 yılında başlayıp gelişmiştir. Bu bakımdan onu 90 yıllık bir “gönüllüler kurumu” olarak niteleyebiliriz.

Türk Ocağı’nın kuruluşu da öteki derneklerden farklı olmuştur. O üç-beş kişinin bir araya gelerek oluşturduğu sıradan bir kuruluş değildir. Bir gençlik girişimin somutlaştırdığı bir oluşumdur.

Şimdi bizim bir takım sorunlarımız var. İşte bu sorunlardan biri de sağlık. Ben sağlıkçıyım, sağlığımızla ilgili bir sürü sorunumuz var. Evet ama Amerika\'nın yok, Amerika bunu çözmüş. Amerika bunu çözdüğüne göre biz de Amerika’daki sistemde adam nasıl çözdüyse biz de getiririz buraya, burada çözeriz bir daha Amerikayı keşfetmemize gerek yok. Bu çok sakat ve yanlış bir durum çünkü çözüm önerilerini bırakırken siz oranın doğal şartları, iklim durumu, insan durumu, oranın fikir yapısı, fiziksel yapısı, eğitim durumu, coğrafyası gibi böyle bir sürü etken var. İşte böyle faktörleriyle beraber bakmak milliyetçi bir bakış açısıyla sorunları çözmek demektir. Yani bir şeyi fikir başka bir yerden alınsa bile başka bir bölgeye adapte etme durumudur. Yani kısacası hayatı ve dünyayı Türkçe okumak demektir. Bu çok asgari bir durumdur zaten yani bunun dışında başka bir şeyi düşünmekte mümkün değildir. Şimdi milliyetçilik ve ırkçılık var. Ben bir Türk doktoruyum şimdi böyle bir şeyin varlığı bile söz konusu değildir. Bu ırkçılık diye bir şeyin varlığını iddia eden adam akıl hastası olan adamdır. Nasıl ki dünyada tek bir insan bile uçamazsa geriye kalan hiçbir insan uçma başarısına sahip değildir. Böyle bir şey yok. Böyle bir millet falan da yok. Yani şimdi bunu genetik bir şema haline getirirseniz; bir insanın doğması için bir anne ve bir babaya ihtiyaç vardır. Yani iki kişiye ihtiyaç vardır. O anne ve babanın da doğması için bir anneye babaya daha ihtiyaç vardır. Bu şekilde ilk nesil için iki kişi, ikinci nesil için dört kişi, üçüncü nesil için altı kişiye ihtiyaç vardır. 10-15 nesil öteye gittiğiniz zaman bu rakamlar binleri bulur. Binlerce insanın tamamen ayrı bir etnik kökenden gelmesi gerekir ki siz ayrı bir etnik kökenden ayrı bir ırk olarak gelebilesiniz. Bunlar ancak bitkilerde yapılabilen şeylerdir, insanlarda böyle şeyler yapılamaz. İşte böyle bir topluluk bulmak mümkün değildir. Dolayısıyla bunun kanla geçen bir tarafı yoktur. Soyla bir ilgisi vardır. Yani değerlendirdiğimizde böyle bir şey kesin olarak söylüyorum yoktur. Bunu yapanlar şizofrenlerdir. Bunları yapanların hepsi hasta” dedi.

Alagöz’ün konuşmasını bitirmesinin ardından şura üyesi Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu yaptığı konuşmasında; “Derneğin kuruluş tarihçesini çok güzel anlattınız. Tarihte yaşananlara hepimiz ilgi duyuyoruz. Tarihimizi okumalıyız, bilmeliyiz çok eski köklü kurulan Türk Ocakları faaliyet ve amacını başkandan dinledik. Şura adına kendi şahsım adıma teşekkür ediyorum” dedi.

Sakarya Kent Şurası Kasım ayı toplantısı son bulurken Aralık ayında yeniden toplanmak üzere toplantı sona erdi.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]