Anne feryadı: Eşim, 3 yaşındaki oğlumu alıp IŞİDe katıldı
Sakarya’da yaşayan D.Öztürk, eşi S.Ö.’nün, 3 yaşındaki oğlu Y.Ö’ı alarak, Suriye ya da Irak’ta IŞİD’e katıldığını ileri sürdü. Eşinin, çeşitli bankalardan yaklaşık 200 bin lira kredi çekerek gittiğini belirten acılı anne, gözyaşları içerisinde çocuğunun kurtarılmasını istedi. Anne Öztürk, eşine, “Allah rızası için çocuğum daha çok küçük, ne olur bana onu gönder. Daha 3 yaşında. Anne çocuğu o. Dayanamıyorum 26 gün oldu.” diye yalvardı.
Deniz Öztürk, bir fabrikada işçi olarak çalışan eşinin 11 Ekim’de çocuklarını da yanına alarak, balığa gidiyorum diye evden çıktığını ve o gece dönmediğini söyledi. Ertesi gün eşinin cep telefonu ve ondan yazılmış bir mektubun kendine ulaştırıldığını belirten Öztürk, “Mektupta; Suriye’de olacağını, benim de oraya gelmemi istediğini yazmış. Gittiği gün beni başka bir telefondan arayarak, ‘Ne zaman geleceksin, bilet bul hemen çık, ailene bir şey belli etme’ şeklinde telkinlerde bulundu." dedi.
"Işid\'e katıldığını düşünüyorum"
Eşinin, gittikten sonra çeşitli bankalardan 200 bin liraya yakın kredi çektiğini öğrendiklerini ifade eden Öztürk, iki ay önce de ikametgahını İstanbul’a aldırdığını öğrendiklerini kaydetti. Öztürk, “Bunu herhalde bankalardan kredi çekebilmek için yaptı. IŞİD’e katıldığını düşünüyorum, bir arkadaşıyla birlikte. Çünkü haberleri seyrettiğinde (IŞİD) böyle kafaların kestiğinde ‘Elhamdülillah Elhamdülillah’ diyordu. Kendi sosyal paylaşım sitesinde de sonradan gördüm, hep IŞİD ile ilgili sempatizanı olduğunu, onlarla ilgili paylaşımda bulunduğunu gördüm. Onlara katıldığını düşünüyorum. 26 günden bu yana yok.“ diye konuştu.
"Son 6 ayda çok değişti"
Öztürk, eşinin son 2 yıldır bir yerlere gittiğini, son 6 aydır eşinde büyük bir değişim gözlediğini dile getirerek, şunları anlattı: “Daha böyle bizimle ilgilenmeyen, kendi içine kapanık, kendi dünyasında yaşayan bir adam oldu. Ama böyle gideceğini, kaçacağını hiç bize belli etmedi. Çocuğumla balığa gidiyorum diye beni kandırarak gitti. Daha sonra hep whatsapp üzerinden bana mesajla ulaştı. Sesli mesajları da var. Ben çocuğuma kavuşmak için ‘Gel sen beni al, birlikte dönelim’ diye telkinde bulundum ama ‘Ben oraya gelemem sen geleceksin, seni birileri alacak, yanıma geleceksin’ diye söyledi. ‘Çocuğumu bana ver’ dedim, ‘Sana vermem, burada yetiştireceğim’ dedi.”
"Önce Suriye\'de sonra Irak\'tayım dediİ"
Eşinin, ilk gittiğinde o gün boyunca \'Ben Suriye’deyim\' dediği bilgisini veren Öztürk, polise de gidip eşinin durumunu anlattıklarını ve ifade verdiklerini vurguladı. Öztürk, “Sınırdayım birkaç adım atsam Suriye’de birkaç adım atsam Türkiye’deyim’ dedi. En son bugün sesli mesaj attığında ‘Ben Irak’tayım’ dedi. ‘Geçişimi yaptım’ dedi. Çocuk da yanındaymış. İlk gittiği gün telefonda onunla konuşurken hem de aynı zamanda emniyette ifade veriyordum, polisle işbirliği içerisinde. Hiç belli etmedik ona poliste, karakolda olduğumuzu. Kim söyledi, nasıl ulaştırıldı bilmiyorum ama o günün akşamında bizim ona polise gittiğimiz haberi gitmiş. O günden sonra iletişimi kesti, whatsapp üzerinden sesli mesaj yollamaya devam etti.” şeklinde konuştu.
"Allah rızası için bana evladımı gönder"
En son geçen ayın 28’inde eşinin kendisini çocuğu ile görüştürdüğünü ifade eden acılı anne, şöyle devam etti: “Beni çocuğumla konuşturdu fakat telefon numarası çıkmadı. Oğlum bana ‘Anne neden buraya gelmiyorsun’ dedi. Çocuğu da herhalde öyle empoze ediyorlar. Kendisiyle konuşmadık, sadece çocuğun sesini duyduk sonra telefonu kapattılar.“ Anne Öztürk, çocuğunun kendisine verilmesi için eşine, “Allah rızası için çocuğum daha çok küçük, ne olur bana onu gönder. Daha 3 yaşında. Anne çocuğu o. Ne olursun onu bana gönder. Dayanamıyorum 26 gün oldu. Daha küçücük. Ne olur evladımı bana gönder Allah rızası için. Ne olur bana yavrumu ver.” diye yalvardı. Öztürk, yetkililerden, çocuğunun kendisine getirilmesi için yardım istediğini sözlerine ekledi.
Deniz Öztürk, bir fabrikada işçi olarak çalışan eşinin 11 Ekim’de çocuklarını da yanına alarak, balığa gidiyorum diye evden çıktığını ve o gece dönmediğini söyledi. Ertesi gün eşinin cep telefonu ve ondan yazılmış bir mektubun kendine ulaştırıldığını belirten Öztürk, “Mektupta; Suriye’de olacağını, benim de oraya gelmemi istediğini yazmış. Gittiği gün beni başka bir telefondan arayarak, ‘Ne zaman geleceksin, bilet bul hemen çık, ailene bir şey belli etme’ şeklinde telkinlerde bulundu." dedi.
"Işid\'e katıldığını düşünüyorum"
Eşinin, gittikten sonra çeşitli bankalardan 200 bin liraya yakın kredi çektiğini öğrendiklerini ifade eden Öztürk, iki ay önce de ikametgahını İstanbul’a aldırdığını öğrendiklerini kaydetti. Öztürk, “Bunu herhalde bankalardan kredi çekebilmek için yaptı. IŞİD’e katıldığını düşünüyorum, bir arkadaşıyla birlikte. Çünkü haberleri seyrettiğinde (IŞİD) böyle kafaların kestiğinde ‘Elhamdülillah Elhamdülillah’ diyordu. Kendi sosyal paylaşım sitesinde de sonradan gördüm, hep IŞİD ile ilgili sempatizanı olduğunu, onlarla ilgili paylaşımda bulunduğunu gördüm. Onlara katıldığını düşünüyorum. 26 günden bu yana yok.“ diye konuştu.
"Son 6 ayda çok değişti"
Öztürk, eşinin son 2 yıldır bir yerlere gittiğini, son 6 aydır eşinde büyük bir değişim gözlediğini dile getirerek, şunları anlattı: “Daha böyle bizimle ilgilenmeyen, kendi içine kapanık, kendi dünyasında yaşayan bir adam oldu. Ama böyle gideceğini, kaçacağını hiç bize belli etmedi. Çocuğumla balığa gidiyorum diye beni kandırarak gitti. Daha sonra hep whatsapp üzerinden bana mesajla ulaştı. Sesli mesajları da var. Ben çocuğuma kavuşmak için ‘Gel sen beni al, birlikte dönelim’ diye telkinde bulundum ama ‘Ben oraya gelemem sen geleceksin, seni birileri alacak, yanıma geleceksin’ diye söyledi. ‘Çocuğumu bana ver’ dedim, ‘Sana vermem, burada yetiştireceğim’ dedi.”
"Önce Suriye\'de sonra Irak\'tayım dediİ"
Eşinin, ilk gittiğinde o gün boyunca \'Ben Suriye’deyim\' dediği bilgisini veren Öztürk, polise de gidip eşinin durumunu anlattıklarını ve ifade verdiklerini vurguladı. Öztürk, “Sınırdayım birkaç adım atsam Suriye’de birkaç adım atsam Türkiye’deyim’ dedi. En son bugün sesli mesaj attığında ‘Ben Irak’tayım’ dedi. ‘Geçişimi yaptım’ dedi. Çocuk da yanındaymış. İlk gittiği gün telefonda onunla konuşurken hem de aynı zamanda emniyette ifade veriyordum, polisle işbirliği içerisinde. Hiç belli etmedik ona poliste, karakolda olduğumuzu. Kim söyledi, nasıl ulaştırıldı bilmiyorum ama o günün akşamında bizim ona polise gittiğimiz haberi gitmiş. O günden sonra iletişimi kesti, whatsapp üzerinden sesli mesaj yollamaya devam etti.” şeklinde konuştu.
"Allah rızası için bana evladımı gönder"
En son geçen ayın 28’inde eşinin kendisini çocuğu ile görüştürdüğünü ifade eden acılı anne, şöyle devam etti: “Beni çocuğumla konuşturdu fakat telefon numarası çıkmadı. Oğlum bana ‘Anne neden buraya gelmiyorsun’ dedi. Çocuğu da herhalde öyle empoze ediyorlar. Kendisiyle konuşmadık, sadece çocuğun sesini duyduk sonra telefonu kapattılar.“ Anne Öztürk, çocuğunun kendisine verilmesi için eşine, “Allah rızası için çocuğum daha çok küçük, ne olur bana onu gönder. Daha 3 yaşında. Anne çocuğu o. Ne olursun onu bana gönder. Dayanamıyorum 26 gün oldu. Daha küçücük. Ne olur evladımı bana gönder Allah rızası için. Ne olur bana yavrumu ver.” diye yalvardı. Öztürk, yetkililerden, çocuğunun kendisine getirilmesi için yardım istediğini sözlerine ekledi.
9 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]